LifeKemer Dijital Kültür projesi, Turizm Design Awards 2025’te “Dijital Kültür” alanında ödül kazanarak Kemer’in kültürel hafızasını dijital dünyada yaşatma vizyonunu uluslararası ölçekte görünür kıldı. Bu ödülü almak benim için büyük bir onur ve aynı zamanda projenin doğru yolda olduğunun güçlü bir göstergesi.

LifeKemer’i tasarlarken hedefim sadece bir yazılım geliştirmek değildi. Kemer’in hafızasını, ritmini ve ruhunu dijitalde yaşatacak bir deneyim ekosistemi kurmak istedim. Çünkü benim için kültürü dijitalleştirmek; bir ekran tasarlamaktan, bir menü oluşturmaktan çok daha fazlasını ifade ediyor.
Bu proje, Kemer’in insanlarını, hikâyelerini ve mirasını geleceğe taşıyan canlı bir dijital alan olarak doğdu.

LifeKemer Dijital Kültürü Tasarlarken Neyi Hedefledik?

LifeKemer, ziyaretçilerin Kemer ile üç farklı dokunuş noktasında bağ kurmasını sağlıyor:
Bölgeye gelmeden önce keşfetmek, burada bulunduğu süre boyunca derinleşmek ve döndükten sonra bile Kemer ile bağını sürdürmek.
Böylece turizm, kısa süreli bir ziyaret olmaktan çıkıyor; duygu ve deneyim temelli bir yolculuğa dönüşüyor.

Geleneksel broşürlerin, dağınık bilgi kaynaklarının ve yüzeysel tanıtımların ötesine geçmek gerekiyordu. LifeKemer, geleneksel broşür mantığını dijital kültür hafızasına dönüştürüyor.
Görüntüler, sesler, hikâyeler, rotalar, yerel hafızalar…
Hepsi kalıcı, erişilebilir ve geleceğe taşıyıcı şekilde kayıt altına alınıyor.
LifeKemer tam da bu yüzden doğdu:

• Kemer’in kültürel mirasını dijitalde kalıcı hale getirmek,
• Bölgeyi ziyaret eden misafirlerin deneyimini zenginleştirmek,
• Yerel halkın hikâyesine değer vererek sürdürülebilir turizm için güçlü bir model oluşturmak.

Kültürü Dijitalde Yaşatmak Neden Önemli?

LifeKemer Dijital Kültür yaklaşımında teknolojiyi her zaman sadece bir araç olarak gördük. Çünkü bizim için önemli olan, her şeyden önce insanın kendisiydi. Kemer’in hikâyesini yaşatan; sokakta selam veren balıkçı, yıllardır yöresel üretimi sürdüren kadınlar, hafızasını anlatan yaşlılar ve bu topraklara gönül veren gençlerdir.
Dolayısıyla, biz bu projede kod yazarken aslında bir topluluğun sesini kayıt altına alıyorduk. Hafıza, anlatı, dokunuş ve bağ; tüm süreç boyunca rehberimiz oldu.

Bugün aldığımız bu ödül, tam da bu nedenle büyük bir anlam taşıyor.
Çünkü bize şunu söylüyor:

“Kültür dijitalde de korunabilir. Üstelik doğru yaklaşımla geleceğe değer katan bir paylaşıma dönüşebilir.”

Bu ödül, yalnızca bir çalışmanın değil, uzun soluklu bir yolculuğun işaretidir.
Elbette, bu yolculuk her zaman kolay ilerlemedi. Bazen araştırmak gerekti, bazen beklemek, bazen de sil baştan yeniden kurmak.
Ancak, hiçbir adımda yalnız hissetmedim.

Bu süreçte bana inanan, omuz veren ve bütün kalbiyle destek olan herkese — aileme, dostlarıma, birlikte üreten ekip arkadaşlarıma ve Kemer’in güzel insanlarına — yürekten teşekkür ederim.
Onların güveni, projenin temel enerjisini oluşturdu.

LifeKemer büyümeye, gelişmeye ve anlatmaya devam edecek.
Çünkü Kemer’in hikâyesi anlatıldıkça çoğalacak, paylaşıldıkça değer kazanacak ve aktarıldıkça yaşayacaktır.

Sonuç olarak, bugün aldığımız bu ödül bizim için bir bitiş değil, aksine yeni bir başlangıçtır.
Yeni kayıtlar, yeni hikâyeler, yeni paylaşımlar ve daha güçlü bir dijital kültür hafızası için çalışmayı sürdüreceğiz.

Ve evet…
Biz daha yeni başlıyoruz.

Sosyal Medya Hesapları: Facebook – X (twitter) – İnstagram

Mobil Uygulama: Google Play – Apple Appstore

Web Sayfaları: Lifekemer Business – Lifekemer.com